11 Mayıs 2014 Pazar
10 Mayıs 2014 Cumartesi
2013-2104 2.Dönem TEOG Bilinmeyen Kelimeler ve Anlamları
2013-2014 2. Dönem TEOG İngilizce Kelimeler | 2013 SBS | 2012 SBS | |
ingilizcedeingilizce.blogspot.com(By Sedat Hoca) | |||
Frog | Kurbağa | ||
What a pity! | Ne yazık! | make-up: makyaj yapmak | Responsible: sorumluluk sahibi |
How horrible | Ne kadar da korkunç! | soap : sabun | Space: uzay |
God Heavens! | Tanrı aşkına! | appearance : dış görünüş | What a shame! Ne yazık! |
set | Kurmak | stole: çalmak | I am sorry to hear that :duyduğuma üzüldüm. |
kind | kibar | footprint: parmak izi | That’s incredible: İnanılmaz |
adventurous | Maceraperest | thief: hırsız | Obstacle: zorluk |
Reliable | Güvenilir | arrive: varmak, ulaşmak | Return:bir yere geri dönmek |
Keep | tutmak | try: denemek | Improve:geliştirmek |
promise | Söz | scientist: bilimadamı | In my opinion:bana göre,bence |
That really sounds great! | Bu gerçekten kulağa hoş geliyor | hope: ummak, beklentisi olmak | Over there:karşıda |
Are you sure about that? | Bundan emin misin? | I'm afraid: korkarım ki... | I mean: demek istediğim |
I wish you good luck! | Sana iyi şanslar dilerim | In my opinion: bana göre, benim fikrime göre | To do list: yapılacaklar listesi |
Is it worth trying | Denemeye değer mi? | unfortunately: ne yazık ki.. | Pay the bills: faturaları ödemek |
a bit | birazcık | agree: aynı fikirde olmak | Do errands:ev işleri yapmak |
worried | Endişeli | rainy: yağmurlu | Graduate:mezun olmak |
Bored | Sıkılmış | excited: heyecanlanmak | Battle:savaş |
Flexible | Esnek | housework: evişleri, evde yapılacak işler | Title:başlık |
master’s degree. | Master Derecesi,Master Yapmak | afraid: korkmak | Chairman:başkan |
colleagues | meslektaş | get stressed: stres olmak | Personal goals:kişisel hedefler |
salary | Maaş | good at: bir şeyde iyi olmak | Family Company:aile şirketi |
Apply for | Başvurmak | mistake: hata,yanlış | Result:sonuç |
fountain | Fıskıye, çeşme | foreign: yabancı | Logical:mantıklı |
square | Meydan, Alan | noisy: gürültücü | Emotional:duygusal |
Grand National Assembly | Büyük Millet Meclisi | sociable: sosyal | Apply:uygulamak |
Declare | İlan etmek | generous. Cömert | Relax:rahatlamak |
Circular | Genelge | selfish: bencil | Blow:esmek |
Independence | İstiklal,Bağımsızlık | reliable: güvenilir | Hunter:avcı |
charming | Büyüleyici, cazibeli | lazy: tembel | Kill:öldürmek |
Fall in love | Aşık Olmak | boring: sıkıcı | Catch-caught-caught:yakalamak |
forest | Orman | shy: utangaç | Rope:ip |
creative | Yaratıcı | easygoing: geçinilebilir | Soon:hemen,yakında |
honest | Dürüst | communication: iletişim | Main idea:ana fikir |
Unfortunately, | Ne yazık ki. | visual learner: görerek öğrenen | I don’t know: bilmiyorum |
indecisive | Kararsız | graps: grafikler | Yes, sure: Evet, tabi. |
careless | Dikkatsiz | charts: tablolar | I’m bad it: Onda kötüyüm |
modest | Mütevazi | auditory learner: dinleyerek öğrenen | No,of course not: hayır tabiî ki değil |
responsible | Sorumlu-sağduyulu | Kinaesthetic learner: uygulayarak öğrenen | Put the rubbish out: çöpü atmak |
stubborn | İnatçı | fall asleep: uyuya kalmak | Detail:detay |
neat | zarif- saf | exciting: ilginç | Left-brain learner: sol beyinle düşünenler |
extrovert. | Dışadönük | magic: büyülü | the best solution: en iyi çözüm |
pessimistic | Kötümser | carpet: halı | noise:gürültü, ses |
messy | Dağınık | unconfortable: rahatsız edici | story:hikaye |
optimistic | İyimser | dry: kuru | |
cheerful | Neşeli | island : ada | |
talkative | Geveze | scare: korkmak | |
patient | Sabırlı | suddenly: aniden | |
decision | Karar | forest: orman |
9 Mayıs 2014 Cuma
8 Mayıs 2014 Perşembe
2009-2010-2011-2012-2013 SBS İNGİLİZCE KELİMELER VE ANLAMLARI
2013 SBS | 2012 SBS | |
make-up: makyaj yapmak | Responsible: sorumluluk sahibi | |
soap : sabun | Space: uzay | |
appearance : dış görünüş | What a shame! Ne yazık! | |
stole: çalmak | I am sorry to hear that :duyduğuma üzüldüm. | |
footprint: parmak izi | That’s incredible: İnanılmaz | |
thief: hırsız | Obstacle: zorluk | |
arrive: varmak, ulaşmak | Return:bir yere geri dönmek | |
try: denemek | Improve:geliştirmek | |
scientist: bilimadamı | In my opinion:bana göre,bence | |
hope: ummak, beklentisi olmak | Over there:karşıda | |
I'm afraid: korkarım ki... | I mean: demek istediğim | |
In my opinion: bana göre, benim fikrime göre | To do list: yapılacaklar listesi | |
unfortunately: ne yazık ki.. | Pay the bills: faturaları ödemek | |
agree: aynı fikirde olmak | Do errands:ev işleri yapmak | |
rainy: yağmurlu | Graduate:mezun olmak | |
excited: heyecanlanmak | Battle:savaş | |
housework: evişleri, evde yapılacak işler | Title:başlık | |
afraid: korkmak | Chairman:başkan | |
get stressed: stres olmak | Personal goals:kişisel hedefler | |
good at: bir şeyde iyi olmak | Family Company:aile şirketi | |
mistake: hata,yanlış | Result:sonuç | |
foreign: yabancı | Logical:mantıklı | |
noisy: gürültücü | Emotional:duygusal | |
sociable: sosyal | Apply:uygulamak | |
generous. Cömert | Relax:rahatlamak | |
selfish: bencil | Blow:esmek | |
reliable: güvenilir | Hunter:avcı | |
lazy: tembel | Kill:öldürmek | |
boring: sıkıcı | Catch-caught-caught:yakalamak | |
shy: utangaç | Rope:ip | |
easygoing: geçinilebilir | Soon:hemen,yakında | |
communication: iletişim | Main idea:ana fikir | |
visual learner: görerek öğrenen | I don’t know: bilmiyorum | |
graps: grafikler | Yes, sure: Evet, tabi. | |
charts: tablolar | I’m bad it: Onda kötüyüm | |
auditory learner: dinleyerek öğrenen | No,of course not: hayır tabiî ki değil | |
Kinaesthetic learner: uygulayarak öğrenen | Put the rubbish out: çöpü atmak | |
fall asleep: uyuya kalmak | Detail:detay | |
exciting: ilginç | Left-brain learner: sol beyinle düşünenler | |
magic: büyülü | the best solution: en iyi çözüm | |
carpet: halı | noise:gürültü, ses | |
unconfortable: rahatsız edici | story:hikaye | |
dry: kuru | ||
island : ada | ||
scare: korkmak | ||
suddenly: aniden | ||
forest: orman | ||
2011 SBS | 2010 SBS | |
Need:İhtiyaç olmak ,gerekmek | Keep the environment clean :Çevreyi temiz tutmak | |
Why not?:Neden olmasın | Plastic bag: torba | |
Ofcourse: Elbette | Pronouncation:Telaffuz | |
In my opinion:Benim düşüncem….,Bana göre | Customer :Müşteri | |
Excited :Heyecanlı | Make up mind :Karar vermek | |
Lucky : Şanslı | Nerouscience:Nerobilim | |
Travel :Seyahat etmek | How far …..?:Ne kadar uzaklıkta…? | |
Improve:Geliştirmek | skin care products: Cilt bakımı ürünü | |
Learn :Öğrenmek | Poor you!:Yazık sana | |
Make mistake : Hata yapmak | How awful!:Ne kadar kötü! | |
Foreign Language:Yabancı dil | What a shame!:Ne ayıp | |
I hope :Umarım | That’s incredible!:İnanılmaz | |
I think : Bence | Prepare(Prepared):Hazırlamak | |
I am sure : Eminim | Fail(Failed): Başarısız olmak | |
I am afraid :Korkarım | Dissapoint :Hayal kırıklığına uğramak | |
I agree with you: Seninle aynı fikirdeyim ,Sana katılıyorum | Ambitious:Hırslı | |
I don’t agree with you :Sana katılmıyorum | Talented:Yetenekli | |
Hear-Heard-Heard:Duymak | Unfortunately:Ne yazıkki | |
Steal-Stole-Stolen : Çalmak | Fortunately:Neyseki | |
Catch(Cought-cought):Yakalamak | Successful:Başarılı | |
Thief :Hırsız | I’m sorry to hear that!:Bunu duyduğuma üzüldüm | |
Shout at : Bağırmak | I’m proud of you:Seninle gurur duyuyorum | |
Commandership :Komutanlık | I’m sure I’m right:Haklı olduğuma eminim | |
Understand-Understood-Understood:Anlamak | Do the washing up:Bulaşık yıkamak | |
Practise :Pratik yapmak | Take the dress to the dry cleaner’s:elbiseyi kuru temizlemeye götürmek | |
Make the bed:Yatağı toparlamak | Stay: Kalmak | |
Wash the dishes :Bulaşıkları yıkamak | Be interested in :İlgili olmak | |
Tidy the room :Odayı toparlamak ,düzenlemek | Chat:Sohbet etmek | |
Dangerous: Tehlikeli | Innocent:Masum | |
Health: Sağlık | Guilty: Suçlu | |
Junk Food:Abur cubur | Get marry(married):Evlenmek | |
Body care Product :Vücut bakımı ürünü | Funny :Komik | |
Hardworking :Çalışkan | Frightening :Korkutucu | |
Silent :Sessiz | Funny :Komik | |
Sociable : Sosyal | Sad:Üzgün | |
Generous:Cömert | Windsurfing:Rüzgar sörfü | |
Independence War :Kurtuluş Savaşı | Scientist:Bilim adamı | |
Turkish Grand National Assembly:TBMM | Nice :Hoş | |
Turkish Republic:Türkiye Cumhuriyeti | Kind:Kibar | |
Found-Founded-Founded:Kurmak | Parasailing: sürat motorunun arkasına takılan bir paraşütle yapılan bir su sporu | |
President :Cumhurbaşkanı | song contest:Şarkı yarışması | |
Race: Yarış |
|
|
Forest : Orman | ||
Decide :Kara vermek | ||
Bridge :Köprü | ||
See –saw –seen:Görmek | ||
Wake up : Uyanmak | ||
2009-SBS | ||
Literature:Edebiyat | ||
Medicine:Tıp | ||
That’s right:Bu doğru | ||
That’s not right:Bu doğru değil | ||
Absolutely:Kesinlikle | ||
Don’t worry!:Üzülme | ||
What a pity!:Vah vah,ne yazık | ||
That’s very kind of you!:Çok kibarsın | ||
You’re joking!:Şaka yapıyorsun | ||
You look terrible!:Çok kötü görünüyorsun | ||
See you later!:Daha sonra görüşürüz | ||
Put the rubbish out:Çöpü çıkartmak | ||
Sunburn :Güneş yanığı | ||
Sun cream:Güneş kremi | ||
Sunglasses:Güneş gözlüğü | ||
Abroad: Yurtdışı | ||
Friendly:Arkadaş Canlısı | ||
Tactful:Nazik, zarif,Anlayışlı | ||
Noisy:Gürültülü | ||
Punctual:Dakik | ||
Happen:Meydana gelmek | ||
Chase(chased):Takip etmek,kovalamak | ||
Stepmother:Üvey anne(Stepfather…) | ||
Witch:Cadı | ||
Leave :Ayrılmak ,bırakmak | ||
Leave alone:tek başına bırakmak | ||
take the dog for a walk:Köpeği gezdirmek | ||
Dream:Rüya, | ||
Amusement park:Lunapark | ||
Freedom:Özgürlük | ||
Peace:Barış | ||
Harmony:Uyum | ||
Justice:Adalet | ||
Enemy:Düşman | ||
Fight:Kavga | ||
War:Savaş | ||
Footprint:Ayakizi | ||
Fingerprint:Parmak izi | ||
Crayon:Mum boya | ||
Trainers :Spor ayakkabı | ||
Good sense of humour:İyi espri anlayışı olan | ||
Joke:Şaka | ||
Recycle:Geri dönüşüm | ||
Paper:Kağıt | ||
Glass:Cam | ||
Dustbin:Çöp kutusu | ||
İngilizce Zamanlar Özet
Tense (Zamanlar)
|
Use
(Kullanımları) |
Signal Words
Anahtar Sözcükler |
|
*Geniş Zaman
|
Olumsuz(-) : He doesn’t walk
Soru(?) : Does he walk?
Olumlu(+) : They play tennis
Olumsuz(-) : They don’t play tennis
Soru(?) : Do they play
tennis?
*Does ve Do ‘nun kullanınlarına dikkat etmek gerekir.He/She/it
ile ‘DOES’ , I/We/They/You ile ‘DO’ kullanılır..
|
§
*Tekrar ettiğimiz
yada sürekli yaptığımız
davranışlarımızı anlatmak için kullanırız.Bu davranışlar :
Alışkanlık, hobilerimiz, günlük olaylar veya sürekli tekrar ettiğimiz
hareketler olabilir.
§
|
always,
every …,
never,
normally,
often,
seldom,
sometimes,
GEnellikli If Clause Type 1’de kullanılır.
I (If I talk, …)
|
*Şimdiki
Zaman
|
(+) He is going to cinema
(-) He isn’t goin to
cinema
(?) Is he going to cnema?
(+) We are watching Tv.
(-) We aren’t watching
Tv.
(?) Are we watching Tv?
|
§
* Konuşma
anında yaptığımız davranışları anlatmak için kullanılırız.
§
* Gelecekte planlanmış davranışları
anlatmaya da yarar.
§
|
at the moment,
just,
just now,
Listen!,
Look!,
now,
right now
|
*Geçmiş Zaman
|
(+): He spoke.
(-): He did not speak.
(?): Did he speak?
*Fillerin 2. Hallerini ezberlemek zorundayız…
|
§ Geşmişte yaptığımız hareketleri ya da birbiri ardına meydana gelen davranışlar kullanırız. § |
2
minutes ago,
in
1990,
the
other day,
last
Friday
if Clause
type II (If I talked, …)
|
*Geçmiş
Zamanın Hikayesi
|
(+): He was speaking.
(-): He was not speaking.
(?): Was he speaking?
(+) You were drinking tea
(-) You weren’t drinking
tea
(?) Were you drinking
tea?
|
§
GEçmişte bir müddet devam eden eylemleri
anlatmak için kullanırız.
|
when,
while,
as long as
|
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)